Son yüzyılda nüfus artışı, yoğun kentleşme, çevre kirliliği ve küresel iklim değişikliği toprak ve su varlıklarını tehdit etmiş; gıda güvenliği ve ekolojik istikrar üzerinde baskı oluşturmuştur. Ekosistemin bu şekilde bozulması göç hareketlerini artırarak yeni sosyal sorunlara yol açmış, böylece insan–toprak ilişkisinin yeniden kavramsallaştırılması gerekliliği belirginleşmiştir.
“Sağlıklı Kentler İçin Sağlıklı Topraklar” ve Kentlerin Yeniden Yaşanılır Duruma Getirilmesi
5 Aralık Dünya Toprak Günü Ekseninde “Sağlıklı Kentler İçin Sağlıklı Topraklar” ve Kentlerin Yeniden Yaşanılır Duruma Getirilmesi
Bunlar da ilginizi çekebilir