“Kahramanmaraş’ın yerlisi, içe kapanıktır. Bırakın Ankara, İstanbul, İzmir’i ve ilçeleri, merkeze yakın köylüleri bile istemez.”
Bu teşhis, emekli bir eğitimciye ait.
Katılırsınız ya da katılmazsınız, elbette sizlerin bileceği bir iştir.
**
Mesleğe 1983’te başladım.
Geriye doğru sayalım:
Fatih Mehmet Erkoç… Kahramanmaraş’ın ilk büyükşehir belediye başkanı (2014-2019).
Mustafa Poyraz (2002-2014).
Hanefi Mahçiçek (1999-2002).
Veysi Kaynak (1999).
Ali Sezal (1989-1999).
Hacı Ali Özal (1984-1989).
Bu isimler, mesleğimizin başlangıcından sonra tanıdığım şehr-ül eminler.
Bir de öncekiler var:
Emin Yalçınkaya (1983-1984).
İsa Kalkan (1980-1983).
Ahmet Uncu (1977-1980)
Lisede okuduğum ve sonrasında ismini duyduğum belediye başkanlarımız.
Bir de bizden büyüklerin yıllardır konuşup geldiği isimler var:
İbrahim Sadi Öztürk, Dr. Sait Emirmahmutoğlu, Hasan Sukuti Tükel…
Kahramanmaraş’ta belediye teşkilatı kurulduğundan bu yana 27 belediye başkanı görev yapmış.
Kimi 6 ay, kimi 12 yıl…
Şimdi de, çok büyük ihtimalle makama Hayrettin Güngör oturacak.
Hayırlara vesile olur inşallah…
**
Dönelim başa:
Emekli eğitimci “Kahramanmaraş’ın yerlisi, içe kapanıktır. Bırakın Ankara, İstanbul, İzmir’i ve ilçeleri, merkeze yakın köylüleri bile istemez” teşhisinde bulunuyor.
Teşhis, dün akşam eve giderken otobüste dile getirildi.
Birlikte şu karara vardık:
“Mesele Hayrettin Güngör meselesi değil. Kahramanmaraş’ın yerlisinin içe kapanıklık halinin genişlememesidir.”
Bu memlekette, 12 yıl belediye başkanlığını yapmış Mustafa Poyraz’ı da konuştular: “Aslen Muş’un Hasköy ilçesinden” dediler.
İlin ilk büyükşehir belediye başkanı olan Fatih Mehmet Erkoç’u da konuştular: “Aslen Türkoğlu’nun Çullu köyünden” dediler.
Ne demediler ki…
Diyenlerin de tamamı aslen bu memleketin yerlisi olmayanlar.
Ne garip değil mi?
**
Şimdi Hayrettin Güngör, büyük oranda teşkilatlanmasını tamamlamış bir kurumun başına gelecek.
Ufak-tefek bir değişikliğin ardından da teşkilatın ivme kazanmasını sağlayacak.
“Gerisi de kendiliğinden gelir…”
Önemli olan burada Güngör’e destek olmak, köstek olmak değil.
Poyraz’a, Erkoç’a destek olmadınız bari bundan sonrakine de ‘köstek’ olmayın.
Siz, memleketin üzerinden elinizi çekin yeter!
Küçük, çapsız ihtiraslarınız sizlerin olsun, ortalığı karıştırmayın yeter!
İşler tıkır-tıkır yürür.