Dünya Sağlık Örgütü, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde magnezyumun subklinik (belirti göstermeyen) eksikliklerinin görüldüğünü belirtiyor. Sert su tüketiminin azalması, karbonhidratların rafine edilmesi ve daha fazla işlenmiş gıda ile beslenme nedeniyle alınan magnezyum miktarının azaldığı tahmin ediliyor. Magnezyum sağlığımız için olmazsa olmaz mineraller arasında yer alıyor. Magnezyumun Enerji üretiminden kemik oluşumuna, Kasların korunmasından sinir sisteminin düzenlenmesine, Kalp, damar sağlığından diyabet sağlığına, Hamilelik döneminde bebek ve annenin sağlığına birçok faydası bulunuyor. Yaşadığınız birçok problemin sebebi magnezyum eksikliği ile ilişkili olabilir. Eczacı Ayşen Dincer, magnezyum eksikliğinin yorgunluk, kemik erimesi, iştah kaybı, kas krampları, kas zayıflığı, konsantrasyon eksikliği, stres, depresyon, uykusuzluk gibi problemlere neden olabildiğinin, insülin direncini ve diyabetik hastalarda kardiyovasküler hastalık gelişimi riskini arttırabileceğinin altını çiziyor. Ecz. Dincer, günümüzde birçok kişinin doğru beslenmemesi, işlenmiş gıdaları tüketmesi nedeniyle magnezyum eksikliğinin arttığını söylüyor. Kas gücünü artırıp yorgunluğu azaltıyor Magnezyum, özellikle kas ve kemik sağlığında önemli bir rol oynuyor. Sinir hücreleri için bir “bekçi” görevi üstlenen magnezyum, kalsiyumun sinir hücrelerine girmesini ve bu hücreleri aktive etmesini önlüyor. Böylece aşırı sinir hücresi faaliyetini ve vücut kaslarına gerekenden fazla sinyal göndermesiyle oluşabilecek kas spazmları, ağrıları, krampları ve kas yorgunluğu gibi durumların oluşmasını engelliyor. Magnezyum egzersiz sırasında birikip yorgunluğa neden olan laktatın vücuttan atılmasına ve kan şekerinin kaslara taşınmasına yardımcı oluyor. Bu nedenle magnezyum sporcular için ayrı bir önem taşıyor. Yapılan araştırmalara göre magnezyum, spor yapan kişilerde kas dayanıklılığını ve gücünü arttırıyor, yorgunluk hissini azaltıyor. Adet sancısını, migren, stres gibi şikayetleri önlemeye destek oluyor Günlük olarak alınan magnezyum dismenore’yi (ağrılı adet görme) önlemeye de yardımcı oluyor. Rahim düz kasını gevşeterek ve adet ağrısına neden olan prostaglandinleri azaltan magnezyum, adet öncesinde görülen migreni önlemek için de kullanılıyor. Magnezyum, aynı zamanda menopoz geçiş dönemi semptomlarını da azaltmaya yardımcı oluyor. Yapılan araştırmalara göre magnezyum öğrenme yeteneklerinin, işleyen belleğin, kısa ve uzun süreli bellek gelişiminin artmasında da rol oynuyor. Ayrıca yapılan çalışmalar magnezyumun depresif semptomları azaltmaya yardımcı olabileceği gösteriyor. Bu nedenle, magnezyumun antidepresanların etkisini destekleyebileceği öngörülüyor. Hamilelikteki magnezyum eksikliği hem annenin hem bebeğin sağlığını etkiliyor Hamilelikte yaşanan magnezyum eksikliği veya yetersizliğinin hem anne hem de yenidoğan için sağlık riski oluşturabileceğine dikkat çeken Ecz. Dincer, şöyle devam ediyor: “Annenin hamilelikte yaşadığı magnezyum eksikliği bebeklikten yetişkinliğine kadar uzanabilecek etkiler ortaya çıkarabilir. Hamilelik sırasında magnezyum eksikliği erken doğum, gebelik diyabeti ve hamile kadınların yaklaşık %30’unu etkileyen bacak kramplarının görülme riskini arttırabilir. Günlük magnezyum ihtiyacınızı karşılamak erken doğum riskini azaltır, insülin salgılanmasını ve insülin direncini düzenlemeye yardımcı olur, hamilelerde yaşanan bacak kramp sıkıntısını azaltır.” Yetişkinlerde günlük magnezyum ihtiyacı yaklaşık 320-420 mg elemental magnezyumdur.Türkiye’de yetişkinlerin %70’inin günlük alınması gereken magnezyum düzeylerine beslenme ile ulaşamadığını belirten Ecz. Ayşen Dincer, yeterli miktarda magnezyum alındığından emin olmak için takviye kullanımının güvenli bir yol olduğunun altını çiziyor. Son dönemde artan magnezyum takviyelerinin kalite sorusunu gündeme getirdiğini ve kullanılan takviyedeki elemental magnezyum miktarına dikkat edilmesi gerektiğinin önemini vurguluyor.