Nizamettin BİLİCİ
Eskiden “Türkiye’de su sorunu çıkmaz” derdik; ama artık bu söz, birçok ilimizde yaşanan su kesintileriyle çürümüş bir efsaneye dönüştü. Ankara’dan İzmir’e, Tekirdağ’dan Bursa’ya kadar birçok şehirde musluklar boş kalıyor. Suya gidip susuz dönmek artık sıradan bir durum. Bu kriz, hem günlük hayatımızı hem doğayla kurduğumuz bağımızı tehdit ediyor.
Ankara’da Susuzluk Gölgesi
Ankara, tarihinin en büyük su krizlerinden birini yaşıyor. Kesikköprü Barajı’ndan şehre su taşıyan iki ana boru patladı ve su temini yarı yarıya azaldı. Yüksek kesimlerdeki mahalleler, dönüşümlü su kesintileri nedeniyle susuz kalıyor. Bu kriz, insan hayatı ve şehir ekosistemini doğrudan etkiliyor.
İzmir’de Barajlar Kritik Seviyede
İzmir’de rezervuarlar alarm veriyor. Güzelhisar Barajı ve diğer kaynaklar hızla azalıyor. Yağışlar normale dönmezse içme suyunda ciddi kesintiler yaşanabilir. Vatandaşlar, suyu tasarruflu kullanmanın ötesinde, doğayı korumak ve kaynakların bilinçli yönetimi konusunda farkındalık geliştirmeli.
Tekirdağ’da Barajlar Boş, Doğa Susuz
Tekirdağ’da Naip Barajı, Ağustos ayında tamamen boşaldı. Marmara Bölgesi’nde Temmuz yağışları normalin %95 altında kaldı. Evler haftalarca susuz kaldı; doğa ise alarm veriyor. Kuraklık tarım alanlarını, hayvancılığı ve yeraltı su kaynaklarını tehdit ediyor.
Türkiye Genelinde Durum
Türkiye, son 50 yılın en büyük kuraklığını yaşıyor. Yağışlar, son 30 yıla göre %27 düştü.
• İstanbul’un barajlarındaki su seviyesi geçen yılın aynı dönemine göre %15 azaldı.
• Ankara’daki rezervuarlar geçen yılın Ağustos ayına göre %70 oranında düştü.
• Türkiye’nin yaklaşık %47’si orta ve üzeri çok yüksek çölleşme riski grubunda yer alıyor.
Bu rakamlar, suyun tükenmekte olduğunu ve acil önlem alınması gerektiğini gösteriyor.
Vatandaşlar olarak neler yapabiliriz?
• Muslukları gereksiz açık bırakmamak ve tasarruflu kullanmak.
• Yağmur suyu toplama ve gri su kullanımı uygulamak.
• Bahçelerde ve tarımda damla sulama gibi verimli yöntemler kullanmak.
• Su ve doğa bilinci oluşturan topluluk projelerine katılmak.
Yerel ve merkezi yönetimler neler yapmalı?
• Altyapıyı güçlendirmek, kayıpları azaltacak bakım-onarım çalışmaları yapmak.
• Baraj ve rezervuar seviyelerini izleyip acil durum planlarını uygulamak.
• Uzun vadeli ve sürdürülebilir su politikaları geliştirmek.
• Toplumda su ve ekosistem bilincini artıracak kampanyalar yürütmek.
Su artık bir lüks değil, yaşamın temel kaynağı. Hem birey olarak hem yönetimler olarak sorumluluk almak zorundayız. Susuz bir ülke, geleceğini susuz bırakır. Doğayı dinlemek ve suyu korumak artık bir zorunluluk.
https://www.dogayidinle.com/
