Terörsüz bir Türkiye’ye doğru..

Terörsüz bir Türkiye’ye doğru..

ABDULLAH ŞANLIDAĞ

sanlidagatila@hotmail.com

Birkaç gün önce Kahramanmaraş’ın kırsalında, evladını teröre şehit vermiş bir aileyi TRT Haber’e röportaj almak için ziyaret ettim. Sizler de sahada gazetecilik yaptığınız için bilirsiniz. Konu malum: Şehit ailelerinden terörsüz Türkiye, çözüm süreci, barış ve kardeşlik için atılan adımla ilgili bir şeyler söylemesini istiyoruz. İstemesine istiyoruz da, gel gör ki ateş düştüğü yeri yakıyor. Ailelerin bu konuya genelde yaklaşımı şöyle: “Bizim gönlümüz bozuk ve evladımızın acısını unutmuş değiliz. Tamam, devletimizin atmış olduğu adımı destekliyoruz ancak bu konuda röportaj verme taraftarı değiliz” diyorlar. PKK’nın silah bırakma ve örgütü fesh etme konusuna sıcak bakmakla birlikte, birtakım teknik konuların nasıl çözüleceği hususunda endişeleri var. Mesela örgüt mensupları Kandil’den veya bulundukları mahfillerden şehre inip sosyal hayata karıştıklarında, bunun yansımaları nasıl olacak? Ama evladını teröre şehit verip, artık silahlar sussun ve Kürt sorunu çözülsün. Yeter ki başka analar ağlamasın, diyerek, sürece destek veren ve bu bağlamda bize röportaj veren kardeşlerimizin sayısı da az değil.

1978 yılında bağımsız birleşik Kürdistan kurmak için silahlı mücadeleye başlayan PKK’nın kendisini feshedip, silah bırakma kararı almış olmasında hem istikrarlı ve dik duruşlu devletimizin, hem de konjonktürel şartların etkisi vardır. Yani daha bir ay öncesine kadar Türkiye Cumhuriyeti ile savaş halinde olan bir örgütün silah bırakma ve kendisini feshetmesine şehit ailelerimiz, henüz ikna olmuş ve bu durumu içlerine sindirmiş değiller. Sahadaki durumla ilgili benim gözlemim bu. Konuya ilişkin şahsi düşünce ve fikirlerim ise, öncelikle devlet politikasını ve terörsüz Türkiye başlığı adı altında başlatılan süreci destekliyorum. Silahlı askeri metotla 50 yılı geride bıraktık. Çok canlar yandı, on binlerce şehit verdik. PKK denilen terör örgütü de mensuplarının çoğunu kaybetti. Demokrasi ve barışın dışında tüm yolların kapandığını görünce de silah bırakmak ve fesih kararı almak zorunda kaldılar. Dünya, özellikle Trump’ın 2’nci başkanlığı dönemi sonrası çok değişik bir devreye girdi. Amerika’daki ulusalcı cephe, sanki Çin yanlısı gibi hareket ederken, Trump ve ekibi Amerika’nın çıkarlarını ve sömürgeciliğini korumaktan yanalar. Rusya-Ukrayna savaşını durduracağını vaad ederek iktidara gelen Trump, şimdi Putin’e destek veriyor. Yakın vadede değilse bile, bizim İsrail ile Amerika’nın da Çin ile karşı karşıya gelmesi kaçınılmazdır. Zaten tüm dünyada bir ekonomik kriz sürüyor. Netanyahu’ya rağmen Trump, Suriye’de yaptırımların kaldırılmasından bahsediyor. İsrail’in Gazze katliamlarından dolayı kendi halkı bile Netanyahu’ya sıcak bakmıyor. Sanayi, teknoloji ve özellikle savunma sanayi noktasında çok iyi yerlerde olan Türkiye ise oyun kurucu ve bazen de dengeleyici politikasıyla istikrarlı bir şekilde yoluna devam ediyor.

PKK’lı unsurların toplumla bütünleşmesi ve silahların bırakılması gibi teknik konuları devlete ve uzmanlarına bırakalım. Tabii asıl mesele bundan sonra başlayacak. Fesih ve silah bırakma, bu samimi olmasını arzu ettiğimiz sürecin henüz giriş kapısı. İnşallah bundan sonraki süreçte terörsüz Türkiye ile Türkiye yüzyılını yakalama fırsatını elde edeceğiz. Adalet, demokrasi, barış, hukuk, insan hak ve hürriyetleri gibi meseleler, sadece söylem bazında kalmamalı, bilakis eylemle de gereği yapılarak, ekonomik anlamda da güçlü ve müreffeh bir Türkiye için mücadele edilmelidir. Her zaman zorlaştırıcı değil kolaylaştırıcı olmalıyız. Gayedeki hikmeti anlamaz ve haddinden fazla şiddet uygularsak, hiçbir meseleyi çözüme kavuşturamayız. Şimdi kucaklaşma ve kardeşlik zamanıdır. Elbette ki kendisini fesheden ve silah bırakan bir yapının birtakım talepleri olacaktır. Lakin bu bir pazarlık süreci değildir. Silah bırakmanın ve fesih kararı almanın bir pazarlığı olmaz. Olamaz da. Kürt halkının bütün talepleri demokratik çerçeve içerisinde baş tacı edilmeli ve bütünleşme, kaynaşma sağlanmalıdır. Devlet aklının, bunun üstesinden geleceğine inanıyoruz. PKK silah bırakıp fesih yoluna giderken, unsurlarının Rusya veya başka bir ülkeye gidecek halleri yok. Bizimle beraber yaşayacaklar. Dolayısıyla devletle ve toplumla bütünleşme süreci çok önemlidir. Birbirimize kurşun atma dönemi geride kalsın. Artık barış ve kardeşlik türküleri söyleyelim. Birlikte halaya duralım. Bu coğrafya hepimize yeter.

https://www.yeniakit.com.tr/