Trump Nobel Barış Ödülüne Layık mı?

Alfred Bernhard Nobel İsveçli kimyager ve mühendistir. Dinamitin mucididir. Vasiyetiyle Nobel Ödülleri'ni başlatmıştır. Nobel, öldürücü bir silahın mucidi olduğundan olsa gerek bu yıkımı önlemek için böyle bir vasiyette bulunmuştur.

PROF. DR. TAMER ÜSTÜNER (*)

Alfred Bernhard Nobel İsveçli kimyager ve mühendistir. Dinamitin mucididir. Vasiyetiyle Nobel Ödülleri'ni başlatmıştır. Nobel, öldürücü bir silahın mucidi olduğundan olsa gerek bu yıkımı önlemek için böyle bir vasiyette bulunmuştur.

Nobel Barış Ödülü, Alfred Nobel'in vasiyeti uyarınca, her yıl ulusların ve halkların kardeşliği, silah ve orduların azaltılması, ve barış kongreleri düzenlemek için en çok çaba sarfeden kişi, kişiler veya kuruluşlara verilir.Nobel Barış Ödülü Oslo'daki Norveç Nobel Komitesi tarafından verilir. Bu komitenin üyeleri Norveç parlamentosu tarafından seçilir.1901'den bu yana Nobel Barış Ödülü 104 kez, 138 kişiye verildi: 92 erkek, 19 kadın ve 27 kuruluş yer almıştır. II. Dünya Savaşı'ndan bu yana, Barış Ödülü esas olarak dört ana alandaki çabaları onurlandırmak için verildi: silah kontrolü ve silahsızlanma, barış müzakereleri, demokrasi ve insan hakları ve daha iyi organize olmuş ve daha barışçıl bir dünya yaratmayı amaçlayan çalışmalar.

Nobel barışın amaçları, yola çıkış hikayeleri gerçekten güzel ama uygulamada bazı sıkıntılar ve sorunlar olduğunu da görmezden gelemeyiz…”Geçmişte bölücü, terör sevici insanlar da bu ödülün verildiğini biliyoruz.”

Nobel barış ödülü 10 Aralık 2025’te kime veya kimlere verilebilir?

Bugüne kadar bazı ülke liderlerin önerisiyle Trump ismi ön plana çıkmıştır.

Trump’ın yaptıklarına bir göz atalım!

Trump tam bir tüccar mantığıyla ABD’yi yönetiyor ve dünyaya hükmetmeye çalışıyor…Ben iktidara gelirsem 4 günde Ukrayna-Rusya savaşını bitiririm demişti…..ABD Başkanı Donald Trump, göreve geldikten sonra ilk gününde “Ukrayna’daki savaşı bir günde bitireceğim” vaadini vermişti. Ancak son açıklamaları, bu iddiadan ciddi ölçüde uzaklaştığını gösterdi. Trump, Rusya’ya barış sağlanması için tanıdığı 50 günlük süreci 10 güne indirerek, ‘belki durdurabilirim’ noktasına geldi. Bugünde savaşın ne zaman sona ereceği meçhul….

ABD Başkanı Trump, 23 Eylül 2025'de Birleşmiş Milletler'de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile yaptığı görüşme sonrası yaptığı açıklamalar, devam eden savaşa ilişkin tutumunda ciddi bir değişime işaret ediyor. Tabi ki Trump, Zelenskiy ile kıymetli madenler antlaşmasını imzaladıktan sonra Ukrayna’ya silah ve cephane satışına başlamıştır.

Trump kendi söylemine göre 7 adet savaşı bitirdiğini söylüyor ancak kendi ülkesindeki Savunma Bakanlığın adını bile Savaş bakanlığına dönüştürmüş kişi ne kadar barış yanlısı olabilir ki?

Truamp’ın savaşan ülkelerle anlaşma sağladım dediği ülkelere bir bakalım!,

1-Ruanda ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin Ağustos 2024'te anlaştığı "ateşkese saygı duyulması" çağrısı yaptı… hepsi bu kadar, son anlaşmadan bu yana iki taraf da birbirini ateşkesi ihlal etmekle suçladı.

Oxford Üniversitesi'nde görev yapmış olan tarih profesörü Margaret Mac Millan, "Kongo ve Ruanda arasında çatışmalar halen devam ediyor, yani ateşkes aslında hiçbir zaman işlemedi" diyor.

2-Tayland ve Kamboçya arasındaki savaş, Trump7 Ağustos 2025'te Tayland ve Kamboçya sınırdaki tansiyonu düşürmeyi hedefleyen bir anlaşmaya vardı açıklamasını yaptı ama burada da zaman zaman çatışmalar devam ediyor.

3-Mısır ve Etiyopya arasında savaşta Trump da "Ben Mısır olsaydım Nil'deki suyumu isterdim" dedi ve ABD'nin sorunu hızla çözeceğinin sözünü verdi. Mısır Trump'ın sözlerini memnuniyetle karşılarken, Etiyopyalı yetkililer bu sözlerin gerginliği tırmandırma riski taşıdığını söyledi.

Mısır ve Etiyopya arasında, görüş ayrılığını çözebilecek resmi bir anlaşmaya ulaşılamadı.

4-Sırbistan ve Kosova savaşında, Trump 27 Haziran 2025’de iki ülke arasındaki çatışmayı önlediğini iddia ederek, "Sırbistan ve Kosova savaşacaktı, çok büyük bir savaş çıkacaktı. Ben de 'Bunu yaparsanız ABD ile ticaret yok' dedim. Onlar da 'O zaman belki de savaşmayız' dediler" açıklamasını yaptı. İki ülke 1990'lardaki Balkan savaşlarından bu yana anlaşmazlık yaşıyor ve son yıllarda tansiyon zaman zaman artıyor.

Prof. Dr. Mac Millan "Sırbistan ve Kosova birbirine saldırmıyor ya da savaşmıyordu, yani ortada bitirilebilecek bir savaş yoktu" diyor.

5- Hindistan-Pakistan savaşında, Hindistan-Pakistan ülke liderleri önce savaştılar sonra birçok liderin araya girmesiyle buna Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da dahil savaşı sonlandırdılar. Sonra bu iki ülke lideri “Nobel barış ödülü Trump’a verilmeli” açıklamasında bulundular.

6-Ermenistan-Azerbaycan savaşın sonlandırılmasında ve Azerbaycanın zaferiyle taçlanmasında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan büyük emek vermiştir. Ancak aradan bir süre geçtikten sonra Ermenistan-Azerbaycan liderleri ABD’de Trump önünde barış antlaşması ihtiyacı duymuşlar ki ABD’ye gittiler sonrasında iki ülke lideri Nobel barış ödülü Trump’a verilmeli” açıklamasında bulundular. Bu liderler sanırım akıl tutulması yaşıyorlar…

7-İsrail-İran savaşı, bu savaşı başlatan İsrail olmuş İran ise kendi ülkesini savunmak zorunda kalmıştır. 23 Haziran'da Trump, "İran ateşkese başlayacak, 12'nci saatte İsrail ateşkese katılacak ve 24'üncü saatte 12 Günlük Savaş resmen sona erecek" dedi.İran lideri Ayetullah Ali Hamaney, ülkesinin "kesin zafer" kazandığını iddia ederken ateşkes kelimesini kullanmadı. Oysa bu savaşta gerek Türkiye cumhurbaşkanı ve Dışişleri bakanlığı Uluslararası arenada yoğun çapa harcayarak çok önemli rol oynamıştır.

İsrail-Filistin savaşlarında Yüzbinlerce Filistinli şehit olmuş, İsrail ordusuna sürekli silah ve cephane veren ABD’li başkanların da ellerinde Filistinli kanı bulaşmıştır. İsrailli askerler ne kadar cani ise ABD’li yöneticiler de o derece canidir.ABD istese Yahudilerin ilk günden insanlık soykırımını önleyebilirdi ancak İsrail’i durdurmasını birkenara bırakın aksine teşvik ve cesaret vermiştir. Bu nedenle İsrail ne kadar terör devletiyse ABD’de maalesef öyledir.

İsrail’in Filistinlileri katletmesini önlemede de en çok çaba harcayan Türkiye cumhurbaşkanı ve Dışişleri bakanlığı olmuştur. Her ülkeyle ilişkilerde hatta BM genel kurulunda dahi Filistin sözcülüğünü Türkiye yapmıştır, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vicdanıyla ABD başkanı Trump ise cüzdanıyla hareket etmektedir. Başkan Erdoğan mazlumların hakkını savunurken Trump güçlülerin hakkını savunmaktadır. Filistindeki yer altı zenginlikleri gasp etmek için şimdi Hamas’ı tehdit ediyor anlaşmayı imzala, yönetimden çekil gibi oysa insanlığı katleden, çocuk-kadın, yaşlı-genç demeden tüm filistin halkını katleden İsrail terör devletidir. Trump Filistin halkının oylarıyla seçilmiş Hamas’ı yok saymaktadır. Bu nasıl bir barışçıl yaklaşım ki? Trump ne yaptı;BM’de hep İsrail’i yani katliamları destekleyen veto hakkını kullandı, son insanlık ayıbı ise Filistin Devlet Başkanı Abbas’ın BM’ye katılımını önlemek için sayın Abbas’ın ABD Vizesini iptal etmiştir. Bugünde Filistinlilere bazı dayatmalarda bulunarak, şöyleki Hamas silahları 3-4 günde bıraktı bıraktı!, bizim önerdiğimiz anlaşmayı yaptı yaptı! yoksa İsrail katliama devam edecek diyor. Bu mu barışçıl çözüm? Bu mu barışçıl davranış örneği?

Hala Türkiye’ye karşı oluşturulan ve beslenen PKK,PYD,SDG gibi terör örgütlerin eğitilmesi, silahlandırılması ve yaşatılması yine ABD başta olmak üzere, İsrail, Almanya ve Fransa gibi emperyalist ülkelerden desteklendiği somut belgeler ve görüntülerle ortaya konulmuştur. Yani teröristleri desteklemeye devam eden bir liderden bahsediyoruz. Barışcıl liderlik bumudur?

ABD Başkanı Donald Trump, Amerikan Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) adının 6 Eylül 2025 tarihinde "Savaş Bakanlığı" olarak değiştirilmesini öngören Başkanlık Kararnamesi'ni imzaladı. Bunu herkes nasıl okumalı? ABD lideri Trump savaşan ve savaşı destekleyen bir lider mi yoksa barışçıl bir lider mi diye okunmalı? Yorum size ait…

(* PROF. DR. TAMER ÜSTÜNER, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesidir)