Kahramanmaraş'ın tarihi ve doğal güzellikleriyle bilinen Türkoğlu ilçesi, kalesi ve dünyanın en büyük kuş göç yolları üzerindeki Gavur Gölü'yle ziyaretçilerini bekliyor. Tarihte birçok medeniyet ve farklı kültürün ortak buluşma noktası olan, tarihi ve doğal güzellikleriyle adından söz ettiren Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ilçesi, doğa ve tarihle iç içe vakit geçirmek isteyenlere her mevsim ayrı güzellik yaşatıyor. Kent merkezine yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta yer alan ve bünyesinde onlarca medeniyete ait izler barındıran Türkoğlu ilçesi, alternatif tatil rotası arayanları el değmemiş doğasıyla cezbediyor. Dünyanın en büyük kuş göç yolları üzerinde bulunan Gavur Gölü'nü de sınırları içerisinde barındıran ilçe, bölgenin parlayan yıldızı olma yolunda ilerliyor. Türkoğlu Belediyesi tarafından hayata geçirilen projelerle sadece Kahramanmaraş'a değil bölgeye hitap eden ilçe, kimi zaman dizi ve reklam çekimlerine de ev sahipliği yapıyor. Türkoğlu Kalesi, Domuztepe Höyüğü, Yoğunoluk Yaylası, Değirmen Park Şelalesi'yle misafirlerine adım adım tarih ve doğa turizmi sunan ilçe, at çiftliği, Kale Park ve Su Park projeleri ile oluşturulan mesire alanlarıyla da dikkati çekiyor. Her mevsim ayrı güzellikleriyle ziyaretçilerini kendisine hayran bırakan ilçe, tarih ve doğa turizmini bir arada yaşamak isteyen misafirlerini bekliyor. "Misafirlerimiz yeşilin her tonunu görebilir" Türkoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş, AA muhabirine, ilçenin özellikle Adana, Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Osmaniye ve Hatay gibi çevre illerden doğa tutkunlarını ağırladığını söyledi. İlçenin her noktasında farklı tarihi ve doğal güzelliğin bulunduğunu belirten Okumuş, ziyaretçilerine eşsiz güzellikler sunduklarını ifade etti. Salgın sürecinde şehir hayatının stresinden uzaklaşmak isteyen ve ailesiyle beraber tarih ve doğanın iç içe olduğu bölgeleri tercih edenlerin ilçeyi ziyaret ettiğini bildiren Okumuş, "İlçemiz, temiz havası, yaylaları, buz gibi suyu ve her köşesinde bulunan tarihi değerleriyle misafirlerimizin ilgisini çekmeye devam ediyor. Buraya gelen misafirlerimiz yeşilin her tonunu görebiliyor." dedi. Başkan Okumuş, ilçenin hem bölgelerin hem iklimlerin kesişim noktasında bulunduğunu bildirerek, bu durumun birçok avantajı beraberinde getirdiğini söyledi. "Domuztepe höyüğü kazıları devam ediyor" Bölgenin gelişimi adına onlarca projeyi hayata geçirdiklerini ancak bir yerleşim yerinin gelişmesi için dışarıdan göç alması gerektiğine inandığını anlatan Okumuş, şunları kaydetti: "Bir şehir sadece orada oturan yerli insanlarıyla gelişmez göç de almamız gerekiyor. Bu göçlerden birisi de turizm. Milyonlarca yıllardan beri dünyanın en büyük kuş göç yolları üzerinde olan Gavur Gölü, ilçemiz sınırları içerisinde. Burada onlarca kuş ve balık çeşidi var. Hemen devamında geçmişi MÖ önce 7 bin yıllara dayanan Domuztepe höyüğü kazıları devam ediyor. Domuztepe kazılarını çok önemsiyoruz. Burası turizm potansiyeli barındırıyor, tarihi MÖ 7 ila 8 bin yıllarına kadar gidiyor. İnşallah ödeneklerini arttırıp yanı başında bulunan on dönümlük alana arkeopark yapacağız." "Maraş Fili'nin fosillerini ayağa kaldırıyoruz" Başkan Okumuş, daha fazla turist çekebilmek adına yaylacılık faaliyetlerine de ağırlık verdiklerini ifade ederek, bu kapsamda Yoğunoluk Yaylası'nı geliştirdiklerini ve yanı başında yeni bir projenin daha temellerini attıklarını ifade etti. Özellikle salgın döneminde Adıyaman, Osmaniye, Gaziantep, Adana başta olmak üzere çevre illerden ilçeye yoğun ziyaret gerçekleştirildiğini anlatan Okumuş, "Kahramanmaraş Müzesi'nde sergilenen MÖ 1400 yılında yaşamış Maraş Fili'nin fosillerini şu an ayağa kaldırıyoruz. Beyoğlu Mahallesi'ndeki Gavur Gölü sınırları içerisinden fosiller çıkmaya da devam ediyor. Tarihi sadece tarih olarak sergilemiyoruz. Yanlarına yaşam alanları da yapıyoruz. Bu cazibe merkezlerinin daha cazip hale gelmesini sağlıyor. Bu konuya büyük önem veriyoruz."