<p style="margin-left: 35.4pt;"><span style="line-height:normal"><span arial="" style="font-family:">Bebeklerde, genellikle boşaltım kanallarının doğuştan tıkalı kalmasıyla ile ilgili olarak tek gözde ya da her iki gözde ortaya çıkabilen sulanma, gözyaşının tam salgılanmaya başladığı 3 haftadan sonra belirginleşiyor. Bebeklerin, sürekli ağlıyormuş gibi gözlerinin sulu sulu olduğunun gözlemlendiği bu durum, zaman içinde gelişen ikincil enfeksiyonlarla, yapışkan ve iltihaplı bir sulanmaya dönüşebiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Eser Akkuş, bebeklerde görülen göz sulanması hakkında bilgi verdi.</span></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><span arial="" style="font-family:"><span style="color:red">Gözyaşı kanalları tıkalı olabilir</span></span></b><b> </b></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><span arial="" style="font-family:">Gözyaşı bezlerinden sürekli salgılanan gözyaşı, göz yüzeyinde ince bir tabaka oluşturur. Bu sayede göz sürekli ıslak kalır, yıkanır ve temizlenir. Gözün bütünlük ve saydamlığı korunur ve sonrasında gözyaşı kanalları ile buruna boşaltılır. Bebeklerin gözünde sulanma ve çapaklanma olması doğuştan bu gözyaşı kanallarının tıkanıklığının belirtisi olabilir. </span></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><span arial="" style="font-family:"><span style="color:red">Başka hastalıklar da akla gelmeli</span></span></b></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><span arial="" style="font-family:">Yeni doğan bebeklerde göz sulanması, ender ama bazen de çok ciddi olabilen başka nedenlerden kaynaklanabilir. Doğumdan sonraki ilk saat ve günlerde ortaya çıkan kanlanma ile birlikte görülen göz sulanması ve iltihaplanma, doğum yollarından bulaşan bir enfeksiyon veya doğum sırasında kullanılan ajanların kimyasal tahrişine bağlı da olabilir. Uygun antibiyotikli damla ve pomatlarla hem korunma hem de tedavi gerçekleştirilebilir. </span></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><span arial="" style="font-family:"><span style="color:red">Gözyaşı kesesine masaj yapın</span></span></b></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><span arial="" style="font-family:">Bebeklerin büyük çoğunluğunda birkaç ay içinde söz konusu ince zar kendiliğinden açılır. Böylelikle buruna normal boşalma başlar ve sulanma geçer. Öncesinde aile tarafından gözyaşı kese bölgesine yapılan masajla hem biriken akıntının boşaltılması ve temizlenmesi sağlanır hem de mekanik basınç etkisi ile zarın açılması kolaylaştırılır. Tıkanıklık döneminde gözler çapaklı bırakılmamalı, bu yapışkan koyu akıntı, sürekli tuzlu çözelti ya da kaynatılmış soğutulmuş su ile yıkayarak temizlenmelidir. Gerektiğinde ikincil enfeksiyonlar için uzman tarafından önerilen antibiyotikli damlalar kullanılmalıdır. </span></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><span arial="" style="font-family:"><span style="color:red">Kendiliğinden geçebilir</span></span></b></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><span arial="" style="font-family:">Bebeklerde kanalın kendiliğinden açılma ihtimali çok yüksektir. Bu nedenle girişimsel bir işlem için en az bir yaşına kadar beklenmelidir. Eğer sorun bir yaşından sonra da devam ediyorsa, genel anestezi altında invaziv girişimler planlanabilir. Bir yaşından sonra genel anestezi altında yapılan sondalama ve gerekirse ek olarak yapılan silikon tüp yerleştirilmesinin başarı oranları oldukça yüksektir. 5-6 aylık bebeklere anestezisiz sondalama işlemi yapılması önerilse de, dokuların henüz çok gelişmediği küçücük bebeklerde yapılacak girişim kanallarda doktor kaynaklı yaralanma ve kalıcı tıkanıklık oluşturma riski taşımaktadır.</span></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><span arial="" style="font-family:"><span style="color:red">Göz tansiyonunun habercisi olabilir</span></span></b></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><span arial="" style="font-family:">Doğuştan glokomlu yani göz tansiyonlu bebeklerde, gözlerin büyümesine göz sulanması da eşlik edebilir. Başlangıçta 'kocaman, güzel gözlü' olarak nitelendirilebilen bu bebeklerde ışıktan rahatsızlık görülür. Bebek ışıktan korunmak için başını sürekli annesinin koynuna saklamaya eğilimlidir. Oluşan göz sulanması doğuştan göz tansiyonu olasılığını bu durumda akla getirmelidir. Ayrıca, yine çok sık olmayan değişik göz yüzeyi hastalıkları ışıktan rahatsız olma ve göz sulanmasına neden olabilir. Yapılacak basit bir klinik muayene, sulanmanın nedeninin belirlenmesini sağlar.</span></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><span arial="" style="font-family:"><img alt="" src="https://www.marasposta.com/images/upload/1602491382_Uzm._Dr._Eser_Akku__.jpg" style="width: 706px; height: 883px;" /></span></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"></p>