AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, "Birileri çıkıp, 'Türkiye'nin Libya'da, Suriye'de, Irak'ta, Azerbaycan'da ne işi var' diyorlar. Bunların bir kere olsun, 'Amerika'nın Suriye'de ne işi var' dediklerini duydunuz mu? Bizim siyasetçilerimiz, 'Doğu Akdeniz'de Türkiye saldırgan bir politika takip ediyor' diyor. Bu kimin ağızı, bu Yunanistan'ın ağızı" dedi. Kahramanmaraş'ın merkez ilçeleri Onikişubat ve Dulkadiroğlu muhtarları ile düzenlenen toplantıda konuşan Ünal, Türkiye'nin korona salgınından güçlenerek çıktığını ifade etti. Türkiye'nin faiz ekonomisinden çıkmak, yatırım ve ihracat ekonomisine dönmek için verdiği mücadelenin kırılma noktasının gezi olayları olduğunu vurgulayan Ünal, şunları söyledi: "Covid sonrası Türkiye dünyadan pozitif olarak ayrışıp güçlü bir şekilde yoluna devam mı edecek, yoksa Türkiye'yi bu kıskaçla içerden ve dışardan birileri boğmaya mı kalkışacaklar. Bakın Türkiye o kadar güçlü bir ülke ki, 2013'ten sonra hangi sorunları çözdüğümüze gelin bir bakalım. Gezi olaylarını çok dikkate alın. Türkiye'nin faiz ekonomisinden çıkmak üretim, yatırım ve ihracat ekonomisine dönmek için verdiği mücadelenin kırılma noktası gezi olayları. Bir ülke düşünü ki, 15 Temmuz darbesinden iki buçuk ay sonra Fırat Kalkanı harekatı gerçekleştiriyor. 15 Temmuz'dan sonra bir terör koridoru oluşturmak istediler ve o terör koridorunu Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı ile paramparça ettik. Yetmedi Libya'da, yetmedi Doğu Akdeniz'de, yetmedi Karabağ'da bu ülke zaferler kazandı." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın düşüncesinin ülkesi ve milleti olduğunu anımsatan Ünal, şunları kaydetti: "Şimdi diyorlar ki, 'Tayyip Erdoğan kendisini düşünüyor'. Tayyip Erdoğan kendisini düşünse mavi vatan mücadelesini, Karabağ'ı, Irak, Suriye ve bütün dünyaya meydan okuyarak; 'Dünya 5'ten büyüktür' der mi? Diğerleri gibi anlaşır kendi rahatına keyfine bakar. Tayyip Erdoğan bu ülkeyi aşkla sevdiği için ölümüne mücadele ediyor. Tayyip Erdoğan bu ülke için 20 yıldan beri en iyisini yapmanın mücadelesini veriyor. Buna hepimiz şahidiz. O zaman bugün birileri çıkıp, 'Türkiye'nin Libya'da ne işi var, Türkiye'nin Suriye'de ne işi var, Türkiye'nin Irak'ta ne işi var, Türkiye'nin Azerbaycan'da ne işi var, Türkiye'nin Afrika'da ne işi var diyorlar. Bunların bir kere olsun, 'Amerika'nın Suriye'de ne işi var' dediklerini duydunuz mu? Bunların bir kez olsun, 'Fransa'nın Afrika, Libya'da ne işi var' dediğini duydunuz mu? Bizim siyasetçilerimiz, 'Doğu Akdeniz'de Türkiye saldırgan bir politika takip ediyor' diyor. Bu kimin ağızı, bu Yunanistan'ın ağızı. Birileri eğer ısrarla Fransa ve Yunanistan'ın ağızıyla konuşuyorsa, Suriye'de Esed'i Libya'da Hafter'i destekliyorsa biz Karabağ'da Azerbaycan Türk kardeşlerimizi desteklerken PKK oraya 500 tane teröristini gönderdi, Ermenilerle beraber Azerbaycan'a karşı savaştılar. Onu görmediler kalktılar, 'Türkiye oraya cihadist götürdü' diyecek kadar bunlar maalesef alçaldılar. Söylemek istediğim cümle şudur, olup biteni görelim ve fotoğrafın tamamına bakalım. Verdiğimiz mücadelenin ne anlama geldiğini bilelim"