Kul Hakkı! Rabbim Ne Der Acaba!

İnsanların can, mal, namus gibi dokunulmazlıklarının korunmasına yönelik tüm haklardır. Gıybet, hırsızlık, Cana kıymak, iftira, küfürlü söz, yalan vs. kul hakkının oluşmasına yol açar. Hak sahibi hakkını almadıkça veya bu hakkından vazgeçmedikçe Allah affetmemektedir.

Türk toplumu olarak; Müslüman dinine göre Kur'an ı Kerim'de açıklanan ayetlere göre inançlarımız doğrultusunda da kul hakkına önem veririz. Fakat birçok birey duyduklarına, okuduklarına, ehli kişilerden öğrendiklerine hatta öyle bir kesim var ki!

Sadece k endi içindeki kafasında canlandırdığı ve embesil beyinlerin şehvet dolu gözü doymazlığı menfaatleri çizgi ve karektersiz kişiliklerini kendince yorumlarlar.

Bazen ise kişiler menfaat ve çıkarlarına istinaden bildikleri ve öğrendikleri reel doğruları, gerçekleri hesaba katmaksızın, kendi yorumlarını da ekleyerek ehli olmamalarına rağmen kendince doğrularına göre şekillendirerek kul hakkını bir değer biçer ve kendi paylaşım takdirini yaparlar. İşte bunlar Afrika yamyamları misali insanların etini yiyen gıybet yapan insan görünümlü sürüngen familyasının özelliklerini taşıyan Bukalemun türünden sürüngenlerin oluşturduğu hiç küçümsenemiyecek sayıda günümüzde sıklıkla rastladığımız ve rastlayacağımız bir tür insan görünümlü kişilerdir. Tatlı dilleri insanları cezbeder... Fakat bir gün gelir sizi de  satarlar...

Arkadaşlıkların, dostlukların, hısımlıkların onlar için ne bir anlamı nede bir önemi vardır. Gerçi bu tür insanları bilmek tanımak hissetmek zor değildir. Biliriz tanırız hissederiz. Bizler içinde bu tür kişilerin taşıdıkları kirli kalplerinden dolayı önemi ve hiçbir karekteristik özelliği yoktur... Kalpleri mühürlüdür gıybet ve hasanet erbabı olmayanların...  İslam dininin hassas terazisini bilmezler... Bilenlerinde zaten işine gelmiyor. Kendiler çalıyor kendiler oynuyorlar. Allah muhafaza bu tehlikeli insanların yanında ve sohbetlerinde bulunmamak daha hayırlı.

Ne Gıybeti, ne hileyi ne de yalanı vs bırakıyorlar. Kendileri hakkında bizden DÜRÜST var mı diyorlar... Haykıra haykıra gülesim geliyor.. Bazen gülüyorum bazen denizdeki dalga misali... Her ne olursa olsun üzülüyorum... Kalpleriniz de taşıdığımız, elimizde kor ateşler Fırat ve Dicle nehirleri okyanuslar, göller ve daha niceleri toplansa bu ateşi söndürmeye Rabbimden başka kimsenin gücü yetmez... Ölüm var ölümmm...

Yazacak, anlatacak, konuşacak çok problemimiz var... Nerden devam etsek ki şu akvaryum misali dünya da... Birileri geliyor... Birileri göçüyor... Bu dünyada yaralı bir bedenden başka neyimiz var ki....