Bu ülkede ölüm artık bir kırmızı alarm değil; sıradan bir haber satırı.
Her gün bir başka yüz, bir başka beden, bir başka hikâye toprağa düşüyor.
Ve en acısı? Biz buna alışıyoruz. Ölüm artık sıradan bir haber başlığının konusu.
“Şok!” demeden, “Son dakika!” demeden, “Yine…” diye başlayan cümlelere dönüşen bir hafifliğin içinde yaşıyoruz.