<p style="text-align:justify"><span style="text-justify:inter-ideograph"><b><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi “İftar Vakti” programına konuk olan İstiklal Üniversitesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Nuri Kahveci, “Aileyi ne kadar sağlam tutarsanız o toplumu da o kadar sağlam devam ettirirsiniz. Sağlam bir sistem, sağlam aile yapısıyla oluşur” dedi.</span></b></span></p> <p style="text-align:justify"></p> <p style="text-align:justify"><span style="text-justify:inter-ideograph"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi "İftar Vakti" programları devam ediyor. Sunuculuğunu Mehmet Yaşar'ın yaptığı programın konuğu İstiklal Üniversitesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Nuri Kahveci oldu. Gerçekleştirilen program Büyükşehir Belediyesi'nin sosyal medya hesaplarından canlı yayınlandı. Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda KSÜ Öğr. Gör. Ahmet Görüzoğlu ve Büyükşehir Orkestrası Saz Heyeti okunan ilahilerle musiki ziyafeti yaşattı. Gerçekleştirilen programda orucun fıkhi boyutu, aile yapısının ehemmiyeti ve orucun insana kazandırdıkları gibi pek çok konuya değinildi.</span></span></p> <p style="text-align:justify"></p> <p style="text-align:justify"><span style="text-justify:inter-ideograph"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">İstiklal Üniversitesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Nuri Kahveci, “İnsanı insan yapan iki unsur vardır. Bunlar beden ve ruhtur. İbadetlerde de böyledir yani bir şekil tarafı vardır bir de ruh tarafı. İbadeti asıl ibadet yapan şey onun ruhudur ve o ruhu yakalamaya çalışmak gerekiyor. Basit şeylerle o ruhu öldürdüğümüzde sadece ceset yani sadece görüntü kalır. İbadetlerin fıkhi boyutunda hem şekli hem de ruhu bir bütün halinde ve birbirini tamamlar şekilde ilerletilmelidir. Biz oruç tutarken Allah'a söz vermiş oluyoruz. Oruç sadece bir şeyler yememek veya içmemekten ibaret değil. Bizler oruçlu iken dilimize de sahip çıkmalıyız. Yani gıybet yapmama hususunda da azami derecede önem göstermeliyiz. Gıybet aslında orucu bozmuyor ama insanın imanını bozuyor. İman bozulduğunda geride bir şey kalmıyor. Yalnız bu hususlara sadece Ramazan ayında değil hayatımızın her anında dikkat etmeliyiz” ifadelerini kullandı.</span></span></p> <p style="text-align:justify"></p> <p style="text-align:justify"><span style="text-justify:inter-ideograph"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Prof. Dr. Nuri Kahveci aile yapısıyla ilgili, “Aileyi ne kadar sağlam tutarsanız o toplumu da o kadar sağlam devam ettirirsiniz. Sağlam bir sistem, sağlam aile yapısıyla oluşur. Aile kavramı hem İslam kültüründe hem de Türk kültüründe son derece önemli bir noktada yer alır. Evlilik çağına gelmiş gençler kendilerine münasip birileriyle evlenerek düzgün aile ilişkileri kurmalıdır. Bu konuda aile büyüklerine düşen görev çocuklarını iffetli, namuslu, onurlu ve kişilikli bireyler olarak yetiştirmektir. Bu şekilde yetiştirmiş olduğu genç, aynı özelliklerde yetişen bir başka gençle evlendirildiği zaman sağlam bir aile yapısı oluşturulur. Batı toplumu aile kurumunu yıktı. Ailenin onlar için pek bir önemi yok. Bunun olumsuz yanlarını gördüler ve yaşamaya devam ediyorlar ancak biz onlardan görüp örnek alamadık. Günümüzde aile yapımızın değişmeye başladığını görmekteyiz. Özellikle anne baba ile çocuklar arasında kopukluk olmaya başladı. Bu hususta hepimizin çok dikkatli olması gerekir. Pandemi süreci hepimizi birçok yönden olumsuz etkiledi ancak hayatımıza küçükte olsa bir katkısı da oldu. Örneğin kısıtlılık sürecinde tüm aile bireyleri evde bulunuyor ve aile bireyleri birbirleri ile sohbet edebiliyor. Böylece aile bireyleri birbirine daha sıkı bağlanabiliyor” dedi. </span></span></p> <p style="text-align:justify"></p> <p style="text-align:justify"><span style="text-justify:inter-ideograph"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Prof. Dr. Kahveci konuşmasını, “İslam'da bencillik yoktur. Orucun insana kazandırdığı şeylerden bir tanesi de bencillik duygusunu törpülemesidir. Peygamber efendimiz Müslümanları bir vücut bütününe benzetiyor. Vücudun bir organına bir şey olduğu zaman diğer organlar nasıl onun acısını hissederse bütün Müslümanlar için de böyledir. Bir Müslüman’ın başına gelen bir musibetten diğer Müslümanlar kendi başına gelmiş gibi rahatsız olmalıdır” sözleriyle noktaladı.</span></span></p>