Bir Baba, Bir Başkan, Bir Şehir...
Hacı Ali GÜNEÇIKAN
Kahramanmaraş bu hafta yine dolu dolu bir gündem yaşadı.
Bir yanda 38. Ahilik Haftası’nın manevi atmosferi, bir yanda Onikişubat’tan yükselen dört dev yatırımın heyecanı, öte yanda “Aile Yılı” vizyonuna yakışan yeni bir sosyal tesisin açılışı…
Bazen bir ödül töreninde, bazen bir temel atma töreninde, bazen de bir nikâh masasında… Şehrin nabzı, bu günlerde “iyiliğin ve hizmetin” ritmiyle atıyor.
Fakat tüm bu olayların ortak bir noktası var, değer üretmek.
Evet, şehrimiz yeniden ayağa kalkıyor ama asıl güzellik, bu kalkışın yalnızca taşla değil, ahlakla, emekle ve sevgiyle örülmesinde.
Evet, Ahilik: Ahlakla kuşanmış bir kaftan.. Ahilik, sadece bir esnaf teşkilatı değil; alın terinin, dürüst kazancın, helal lokmanın adı.
Bugünün dünyasında tabelalar büyüdükçe gönüller küçülürken, ahilik bize bir hakikati hatırlattı. Bir işi yapmak değil, o işi hakkıyla yapmanın önemli olduğunu.
Bu yüzden Ahilik Haftası, bir hatırlatma haftasıdır aslında; vicdanı, merhameti ve adaleti işin içine yeniden dâhil etme çağrısıdır.
Geçtiğimiz günlerde ben de bu köşemden sormuştum: “Ahilik mührü kimde?” diye..
O mühür; bu yılki törende adeta sahneye çıktı. 38. Ahilik Haftası Ödül Gecesi’nde Başkonuş Yaylası işletmecisi iş insanı değerli ağabeyim Serdar Erdoğanyılmaz, oğlu Serhan’a kaftan giydirdi.
Salonda sadece bir baba gururu değil, bir toplumun vicdanı yankılandı.
Erdoğanyılmaz, konuşmasında içten bir sorgu yaptı:
“Bugün oğluma kaftanı giydirdim, kuşağını bağladım. Elbette gururluyum. Ama asıl mesele bu değil,” dedi ve ekledi:
“Kaftanı giydirmek kolay, peki biz o kaftanın hakkını verecek ahlakı, dürüstlüğü, cömertliği verebildik mi? Asıl mesele budur. Özetle şunu soruyorum: Peygamber ahlakını verebildik mi? Eğer bunu verebildiysek, işte o zaman gerçekten kazandık.”
O an salonda bir alkış patlaması oldu. Çünkü herkes fark etti: Ahilik, sadece bir meslek onuru değil, bir yaşam terbiyesi olduğu.
Kaftan kumaştan yapılır ama asıl değer, içine sinen ahlaktan gelir.
Ve o ahlak, işte “ahilik mührü”nün ta kendisidir.
Ahilik hareketinin başkanı Kadir Can Şentürk ve ekibine, özellikle Şeref Dere kardeşimizin gece için yaptığı özverili çalışmayla yaşatılan bu gelenek, aslında Kahramanmaraş’ın kalbinde hâlâ atan “vicdan ekonomisi”nin işareti..
———————-/—————-
Diğer bir Mühür ise Onikişubat’tan Dört Temel üzerindeydi.. Yani Ahiliğin ruhuna yakışan bir başka adres ise Onikişubat’taydı.
Belediye Başkanı Hanifi Toptaş, bir günde dört dev yatırımın temelini attı: unutmayalım unutturmayalım!
Şehit Abdullah Çavuş ve Kale Mahalleleri’ne iki gençlik merkezi, Tekerek’e 10 bin metrekarelik Yaşam Parkı ve Kumarlı’da enerji üretecek Hidroelektrik Santrali.
Sadece beton değil, vizyon temelleri atıldı.
Toptaş, “Sürdürülebilir yönetim anlayışıyla çalışmalarımızın meyvelerini alıyoruz” derken aslında, ekip ruhunu yansıtan sessiz ama derin bir mesaj verdi: Biz günü değil, geleceği inşa ediyoruz.
Bu şehir, depremden sonra sadece konut değil; umut, istikrar ve güven inşa ediyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel’in “deprem sonrası ayağa kalkıyoruz” sözü, Vahit Kirişci bakanımın “Birlik ve beraberlik öylesine kıymetlidir ki, 1’le 1’i toplarsanız 2 eder ama yan yana getirirseniz 11 olur” cümlesiyle birleştiğinde tablo netti.
Kahramanmaraş artık bir araya geldiğinde 11 oluyor; yani bir güç, bir moral, bir umut kaynağı haline geliyor.
Aile: Bir Milletin Kalbi değilmidir? Haftanın sonuna geldiğimizde, Onikişubat Belediyesi’nin Kavlaklı Mahallesi’nde kazandırdığı Kır Düğün Salonu’nun açılışında farklı bir heyecan yaşandı.
O salon, sadece bir düğün mekanı değil; Aile Yılı vizyonuna yakışır bir sosyal yatırımın sembolüydü. Kır Düğün Salonu’nun sade mimarisi, genç çiftlerin yüzündeki tebessüm kadar anlamlıydı: Hem göz alıcı hemde gönül alıcı bir proje.
Hanifi Toptaş’ın “Aile güçlü olursa millet güçlü olur” vurgusu, TBMM Tarım Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vahit Kirişci’nin “Büyük devletler, güçlü ailelerle ayakta kalır” sözleriyle birleşti.
Bir nikâh masasında, bir milletin geleceğine dair dua yükseldi:
Ahlakla yetişen çocuklar, sevgiyle büyüyen aileler ve merhametle yönetilen bir şehir… Hanifi Toptaş başkanımın arkasında dim dik duran bir halk..
Kahramanmaraş bu hafta bize üç temel değeri yeniden hatırlattı:
Ahlak, hizmet ve aile.
Ahilikle yoğrulan ahlak, belediyecilikle somutlaşan hizmet ve aileyle pekişen toplumsal dayanışma…
Hepsi birbirini tamamlayan halkalar gibi.
Kaftanı ahlakla giydirmek, temeli vizyonla atmak, nikâhı sevgiyle kıymak…
İşte bir şehrin yeniden doğuşu böyle olur. Teşekkürler Toptaş ve Şentürk başkanıma ve ekibine..
Kalın sağlıcakla..