Bir yarıyıl tatili daha son bulurken veliler tatlı bir okul telaşı içerisine girdi. Okul yolunu tutmadan önce Göz Hastalıkları Uzm. Op. Dr. Deniz Oygar Baylançiçek, bulaşıcı göz hastalıkları ve korunma yöntemleri konusunda çok önemli bilgiler ve ipuçları verdi. Op. Dr. Oygar Baylançiçek“Kalabalık ortamlar bulaşıcı hastalıkların yayılmasında önemli bir faktör. Özellikle okullar çocuklarımızın sağlığını tehdit eden mikropların çoğalıp, hastalık yapması için uygun bir ortam sağlıyor. Okullarda rastladığımız bulaşıcı göz hastalıklarının başında konjonktivitler yani bilinen ismiyle göz iltihapları geliyor. Özellikle anaokullarında rastladığımız bir diğer bulaşıcı hastalık da kirpik bitlenmesi. Arpacık ve kirpik dibi iltihapları genellikle bulaşıcı seyretmeyen hastalıklardır. Fakat özellikle başka enfeksiyonlarla birleştiklerinde ortak eşya kullanımı gibi sebeplerle kolaylıkla bulaşıcı hale gelirler.” Kudret Göz İstanbul Göz Hastalıkları Uzm. Op. Dr. Deniz Oygar Baylançiçek, bulaşıcı göz hastalıklarının başında gelen tıbben konjonktivit adıyla anılan göz iltihapları hakkında bilgi verdi: “Özellikle kış aylarında üst solunum yolları enfeksiyonları sıklıkla görülmektedir. Üst solunum yollarında enfeksiyona yol açan virüsler gözlere de bulaşarak konjonktivit dediğimiz göz iltihaplarına neden olabilir. Bazı virüsler solunum yoluyla çok kolay bulaşabildikleri için okul gibi kalabalık ortamlarda çok kolay yayılırlar. Konjonktivit, gözün beyaz kısmında yer alan konjonktiva tabakasının iltihaplanmasıdır. İltihaplanma nedeniyle gözün beyaz kısmında yer alan damarlar belirginleşerek gözün kırmızı görünmesine neden olur. Bu yüzden hastalık kırmızı göz ismiyle de anılmaktadır. Gözlerin kızarmasının yanı sıra gözlerde yanma, sulanma, çapaklanma, kaşınma, ışığa karşı hassasiyet (fotofobi), batma gibi şikayetlere neden olur. Ödeme neden olarak gözlerde şişliğe yol açabilir. Bu ve benzeri herhangi bir şikayette göz hastalıkları uzmanına başvurmak gerekir. Konjonktivit viral yani virüsler nedeniyle gelişebildiği gibi bakteriler ve alerjiler de konjonktivite neden olabilir. İzlenecek tedavi metodu konjonktivitin türüne göre değişecektir.” GÖZLERDE KAŞINMANIN NEDENİ KİRPİK BİTİ OLABİLİR! Saçların bitlenmesi okul döneminde sıklıkla karşılaşılan bir sorun olmasına rağmen çoğumuz kirpiklerin bitlendiğini duymamışızdır. Kafamızdaki saçlı deride yaşayan bitten farklı bir türün yol açtığı kirpik bitlenmesi gözlerde kaşıntı, batma gibi şikayetlere neden oluyor. Göz Hastalıkları Uzm. Op. Dr. Deniz Oygar Baylançiçek, bu bulaşıcı parazitlerin yol açtığı şikayetler ve tedavi yöntemleri konusunda önemli açıklamalarda bulundu: “Okul döneminde özellikle anaokuluna giden çocuklarda karşılaştığımız şikayetlerden biri de kirpik biti. Kafadaki saçlı deride nasıl bitler yaşayıp, ürüyorsa kirpikler de bitlerin tercih ettiği bir yaşam alanı. Tek farkı kafa derisinde görülen bitlerle, kirpiklerde görülen bitlerin aynı ailenin farklı türleri olmasıdır. Kirpiklerde ve kasıklarda ise pedikülozis pubis denilen aynı bit görülür. Kirpik biti hastalığının en belirgin belirtisi kaşınmadır. Bitler gözün içerisine girebileceği için sadece göz kapaklarında değil göz içlerinde de kaşınmaya ve batma hissine neden olabilir. Göz kapağında ve göz çevresinde bit ısırmalarına bağlı tahrişler, küçük kırmızı lekeler, gözlerde sulanma ve kızarıklık oluşabilir. Göz kapaklarında, kirpik diplerinde iltihaba neden olabilir. Arpacık, şalazyon ve konjonktivit gibi hastalıklara zemin hazırlayabilir. Kirpik bitlenmesi, uzman bir hekim tarafından gerçekleştirilen mikroskobik muayene ile teşhis edilir. Tedavideki öncelik kirpiklerin bitlerden ve mümkünse sirkelerden arındırılmasıdır. Tedavide uzman doktor antibiyotik içerikli çeşitli ilaçlar önerebilir. Kirpiklerin kesilmesi, tek tek bitlerden ve sirkelerden arındırılması, lazer ve dondurma tedavileri uygulanabilir. Göz hassas bir organımızdır. Uzman bir doktora başvurmadan kafa derisinin bitlenmesinde kullanılan ürünleri kullanmak gözlerde hasara ve tahrişe yol açabilir. Kirpiklerin bitlenmesi durumunda mutlaka uzman bir göz hastalıkları doktoruna başvurmak gerekir. Belirttiğim üzere kirpiklere ve kasıklara yerleşerek üreyen aynı parazittir. Yetişkinlerde görülen kirpik biti genellikle kasık bitinin yayılmasından kaynaklanır. Çocuklarda uzun süreli tekrarlayan kirpik bitlenmesi durumunda çocuğun ya da çevresindeki diğer çocuklardan birinin cinsel istismara uğrama ihtimalini de göz önünde bulundurmak gerekir.” BULAŞICI GÖZ HASTALIKLARINDAN KORUNMAK İÇİN ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER! Göz Hastalıkları Uzm. Op. Dr. Deniz Oygar Baylançiçek bulaşıcı göz hastalıklarından korunmak için 10 altın öneride bulundu: Her hastalıkta olduğu gibi bulaşıcı göz hastalıklarında da çocuklara hijyen kurallarını öğretmek alınacak başlıca tedbirdir. Çocuklara el ve yüz yıkama, diş fırçalama alışkanlığının doğru bir şekilde kazandırılmasına dikkat etmek gerekir. Çocuklara ellerini gözlerine götürmemesi, gözlerini ovuşturmaması öğretilmelidir. Çocuklar, ebeveynleri de dahil hiç kimse ile havlu, yastık kılıfı, banyo süngeri gibi eşyaları ortaklaşa kullanmaması gerektiği konusunda bilinçlendirilmelidir. Okul gibi toplu alanlarda tek kullanımlık kağıt havlu, kağıt peçete gibi malzemeler kullanılmalı, lavabolarda kalıp değil sıvı sabun tercih edilmelidir. Çocuğunuzda bulaşıcı bir göz hastalığı olduğunda diğer çocuklara geçmemesi doktorunuzun öngördüğü süreyle evde istirahat etmesi gerekir. Çocukların doktorlarının öngördüğü aralıklarla düzenli sağlık kontrolünden geçmeleri gerekir. Biz göz sağlığı açısından okul çağındaki çocukların senede bir olarak rutin göz kontrolünün tekrarlanmasını öneriyoruz. Çocuğunuzun herhangi bir konudaki davranışlarını düzenlemek ve disiplin sağlamak için doktor, ilaç, tedavi yöntemi ya da sağlık çalışanı ile korkutmayın. Örneğin yemeğini yemezsen doktora götürürüm iğne vururlar gibi cümleler kurmaktan kaçının. Korkutucu ifadeler çocuğunuzun şikayetleri olsa da saklamasına, teşhis ve tedavi sürecinin uzamasına neden olabilir. Okul gibi kalabalık alanların düzenli olarak havalandırılması ve havalandırma, ısıtma sistemlerinin bakımının ve temizliğinin gerekli aralıklarla yapılması gerekir. Mikroplar vücut direnci düştüğünde kolaylıkla hastalıklara neden olur. Çocuğunuzun sağlıklı beslenmesine, yeterli uyku almasına ve sağlıklı bir beden için gerekli fiziksel aktiviteleri yapmasına özen gösterin. Ayrıca stres yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da vücut direncinin düşmesine neden olan bir faktördür. Sanıldığının aksine çocukluk dertsiz tasasız bir dönem değildir. Arkadaşları ile ilişkilerinden, aile bireylerinin birbiri ile olan iletişimine, okulda ya da bir oyunda başarılı olmak arzusuna her şey çocuklar için kaygı nedeni olabilir. Çocuğunuzun sorunlarına kulak verin, stresle mücadele etmede kılavuz olun. Havlu, yastık kılıfı, iç çamaşırı gibi kıyafetlerin yüksek ısıda ütülenerek kullanılmasına özen gösterin. (Op. Dr. Deniz Oygar Baylançiçek, Kudret Göz İstanbul Göz Hastalıkları Hastanesi uzmanıdır) MARASPOSTA.COM