EFA Bilişim Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Arıkan, gelişen teknoloji ile birlikte oluşacak herhangi bir siber saldırı veya teknolojik kayıplar vermemek için devletin bir siber güvenlik MİT’i kurmasına ihtiyaç olduğunu söyledi. EFA Bilişim Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Arıkan, gelişen teknoloji ile birlikte oluşacak herhangi bir siber saldırı veya teknolojik kayıplar vermemek için devletin bir siber güvenlik MİT’i kurmasına ihtiyaç olduğunu söyledi. FETÖ Terör Örgütü’nün 15 Temmuz’da yaptığı darbe girişiminden sonra Siber Saldırılarında hızlanabileceğini söyleyen Arıkan, “EFA Bilişim olarak biz Güvenlik MİT’inde gönüllü olarak yer almaya hazır oluruz. Artık yeni düzenin bilişim ve teknoloji üzerine kuruldu. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın da iletişim teknolojisinden yaptığı bir çağrı ile neler olabileceğini gördük. Başta EFA bilişim ailesi olarak biz ve birçok bilişim şirketinin bu tür siber güvenlik ve yazılımların yapılmasında gönüllü destek vereceğinden şüphemiz yok” dedi. BİLGİ GÜVENLİĞİNİN BAĞIMLILIĞI KABUL EDİLEMEZ Arıkan: “Bilgi güvenliğinin bağımlılığı kabul edilemez. Siber güvenlik ve yazılım MİT’i kurulmalıdır. Siber güvenliğin sağlanması için TİB gibi irili ufaklı birçok kuruluş var diye biliyoruz. Hepsi dağılmış durumda Türkiye’nin siber saldırılara engel olacağı her şeyiyle yüzde yüz yerli olan Siber güvenlik ve bilişim MİT’inin kurulması gerekiyor. Direk Cumhurbaşkanlığına bağlı yönetilebilecek bir yapının olması lazım. MİT nasıl dışarıdan ve içerden gelen tehlikeleri önlüyorsa, MİT’in bünyesinden arındırılmış siber tehlikeleri bertaraf edecek güvenlik açıklarıyla mücadele kurumunun da kurulması lazım. Bundan dolayı en küçük ihtiyacın dahi dışa bağımlılığından kurtarılmış bir yapı içinde olmalıdır, savunma sanayine ayrılan bütçeden daha fazla bir bütçe ayrılması gerekiyor” dedi. Siber savaşın bir devletin, başka bir devletin bilgisayar sistemlerine veya ağlarına hasar vermek ya da kesinti yaratmak üzere gerçekleştirilen sızma faaliyetleri olduğunu ve dünyada siber savaş yazılım ve teknolojilerine yatırım yapıldığını kaydeden, “Ülkemizde de özellikle son iki yıldır siber güvenlik, siber savaş, siber ordu kavramları konuşulmaya başlanmış ve tanımlamalar getirilmeye çalışılmaktadır. Artık yerli güvenlik yazılımlarının ve teknik çözümlerin de geliştirilmeye başlanması konusunda görüş birliği oluşmuş ve çalışmalar hızlandırılmalıdır. Bu yüzden iletişim teknolojisinin önemi dehada artıyor” diyerek, şunları söyledi: FETÖ'NÜN NE OLDUĞUNU HEP BİRLİKTE GÖRDÜK FETÖ’nün Türkiye’nin en uç ve bir çok noktalarına sızmış bir örgüt olduğu da ortaya çıktığını gördük. Bu örgütün sızmış olduğu yerleri biran önce temizlenmeli. Özellikle ülkemizin omurgası diye bildiğimiz Aselsan, TÜBİTAK ve benzeri Savunma sanayi yazılımları ile ARGE çalışmalarının yürütüldüğü kurumlar vakit geçirmeden yeniden tamamen milli ve yerli olarak yapılandırılmalı ve geç kalınmamalı. Önceki yıllarda özveri ile yetişen birçok yazılım ve güvenlik konusunda uzman mühendislerimizin intihar süsü verilerek faili meçhul ölümleri de unutulmamalıdır. Bu yaşanılanlar bizi daha da güçlendirdi, vatanını milletini seven yeni mühendisler yetiştirmeye devam etmeliyiz, güvenlik ve istihbarat konusunda her şeyiyle yüzde yüz yerli olmak durumundayız”