Kahramanmaraş’ta sıcaklıklar artıyor!

AKİF ARSLAN

Vallahi de, billahi de siz ne derseniz deyin de ben şöyle diyorum:

Yılmaz Akçakale abim öğretmişti:

-İşte böyle ihtiyar: Hoş-beş, üzümün kilosu onbeş..

Ama Yılmaz abinin bu söylediği 2000’li yılların başında kaldı.

Şimdi üzümün kilosu ne kadar biliyor musunuz?

Ben diyeyim; 115… Siz de deyin; 125…

Evet...

Kılavuzlu’dan İslahiye’ye, Pazarcık’tan Kırıkhan’a, Helete’den Gaziantep’e su verelim.

Onlar içme suyu yapsın, sulama suyu yapsın. Kahramanmaraş’ta da insanlar su sıkıntısı yasasın!

Bizim başkan Fırat kardeşimiz de Kılavuzlu’dan Ayvalı’ya şu taşısın! Artıma ile Dulkadiroğlu ve Onikişubat merkez mahallelerine içme suyu versin...

Kaderimiz bu mu?

Elbette değil.

Dün sabah Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 5 günlük tahminlerine baktım.

Dün (Salı) için 40, bugün (Çarşamba) için 43, yarın (Perşembe) için 45 derece tahmin ediliyor, hava sıcaklığı... Cuma, cumartesi ve Pazar günleri için daha da yüksek, 45-46 gösteriyor.

Kahramanmaraş benim bildiğim en yüksek hava sıcaklığını yaşıyor.

İnsanlar serinlemek için baraj kenarlarına ve yaylalara gidiyor. Ya da evinde ve varsa işyerinde vantilatör veya klima altında. Tabi bir kısımda camilere vakitlerinden önce gider hale geldi...

Oysa kaçmaya gerek yok. Bu havalarda iyi incir yetişir. Geçenlerde ki sıcaklarda kırıklar üzüm olmuştu, şimdi de tahıldaklar, incir olur. İnanmayan 15-20 sonra Fatmalı, Dereboğazı, Küçüksır, Büyüksır gezsin de görsün.

Eee.

Yılmaz Akçakale abim haklıymış... Ben de artık öyle diyeceğim; hoş beş, üzümün kilosu on beş (ya da yüz yirmi beş)

“Kahramanmaraş Ahırdağ’ından iki tünel açarak kente soğuk hava verelim” dediğimde bana gülenler vardı ya hani, bir kez daha hatırlatayım.

Ne dersimiz?