Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzman Dr. Abdurrahman Aslan, her derde deva olan zeytin yağının cilde de iyi geldiğini söyledi. İnsan vücudunun canlılığını sürdürebilmesi için gerekli olan enerjinin büyük bir kısmı yağlar tarafından karşılanıyor. Zeytin ağacının dalları, yaprakları ve reçinesi kadar yağının da yıllardır ilaçların bileşimlerinde yer alan doğal maddelerden biri olduğuna işaret eden Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Dr. Abdurrahman Aslan, “Bilhassa bazı kişilerin ciltleri yağlı olmaz. 30’lu yaşlarda ise vücutları bir miktar kuru olur. Bu kişiler banyo sonrası zeytin yağını dirsek, diz kapağı gibi vücut bölgelerinde kullanabilir. Biraz daha yağlı bir cilde sahiplerse zeytin yağı ile gül suyunu karıştırıp kullanabilirler. Ben mümkün olduğunca yağlı ürünleri yüze sürdürmemeye gayret ederim. Ergenlik çağında akne problemi olan insanlar yüzlerine çok yağlı ürünler sürmemeli. Nemlendirici olarak kuru ciltliler bunu kullanabilir" dedi. Akne ve sivilcenin toplumumuzda ihmal edildiğini ifade eden Aslan, "İleride izler bırakabiliyor. Eğer akne kendiliğinden geçmiyorsa bir cildiye uzmanına görünmek gerekiyor. Siyah ve daha sonrasındaki beyaz noktaların ‘-inflamatuar akne’ dediğimiz kızarıklıklar ya da çöküntülerle seyreden aknelerin mutlaka tedavi edilmesi gerekmektedir. Yoksa iz tedavisi daha zor ve yorucu olabiliyor” diye konuştu. Kış aylarında ortamın nemi azaldığı için deri kuruluğunun arttığını ifade eden Aslan, “Deri kuruluğuna bağlı birçok cilt hastalığı artış gösteriyor. Kış aylarında özellikle güneşin etkisi de azaldığı için derimizin sıcak-soğuk farklarına değişik reaksiyonlar göstermesi sebebiyle ‘yağlı egzama‘ dediğimiz tablolar biraz daha alevleniyor. Genellikle biraz daha yağlı cildi olan erkek ve kadın hastalarımızda burun kenarında, kaş diplerinde, sakal diplerinde, saç diplerinde, saçlı deride, bazen göğüs arasında, nadiren sırtta pullu, kepekli, bazen kaşınan, bazen kaşınmayan kızarıklıklar ve döküntüler oluyor. Bunlar bazen çok can sıkıcı bir şekilde yoğun bir kaşıntıyı da tetikleyebiliyor. Bu hasta gruplarının yumuşak nemlendiriciler kullanmaları gerekiyor. Mümkünse içerisinde yağ içermeyen nemlendiricileri tercih etmeleri gerekiyor. Biz, onlara başvurdukları zaman seramit içeren ya da çinko içeren çeşitli nemlendirici ürünler, yatıştırıcı ürünler veriyoruz. Bazen alevli dönemlerinde yine bu yağlı egzamayı yatıştırıcı özel ilaçlar kullanıyoruz” dedi. Kış aylarında yazın yediklerimizden daha farklı sebze ve meyveler olduğunu belirten Aslan, “Mutlaka her meyveyi zamanında, mevsiminde yememiz gerekiyor. Mümkün oldukça hormonlu ve ilaçlı gıdalardan uzak durmamız lazım. Dolayısıyla mevsiminde sağlıklı doğal yiyecekler ve içecekler ile beslenmemiz gerekiyor. Baharatlılar, acılar, ekşiler, turşular vücutta kaşıntıyı tetikleyen bir hormon olan histamin salınımını artırır" şeklinde konuştu. İHLAS HABER AJANSI