“Kediler” Kitabı…

 -2-

“Zaman gelecek, hayvanları öldüren kişiler insanları da öldürmeye başlayacaktır.” (Leonardo da Vinci)

Hayvan Hakları Federasyonu  (HAYTAP) Başkanı Av. Ahmet Kemal Şenpolat, 2015’te 111 Soruda Hayvan Hakları adlı bir kitap yayımlamış. Bu kitabın gelirleri de hayvan projelerine adanmış (111 Soruda Hayvan Hakları, Av. Ahmet Kemal Şenpolat, Okuyan Us Yayınları, 2.Basım, 2018, s. 127-130)

Hayvan sevgisi kadar hayvanların konusunda da bilincin gelişimini amaçlayan kitap 111 soru-yanıtla merak edilen konulara temas ediyor.

Kediler 10 bin yıldır hayatımızda, “2004 yılında ise Kıbrıs’ta bulunan kedi mezarı, kedilerin evcilleştirilmesinin en az 9.500 yıl öncesine gittiğinin kanıtıdır.” “Eski Mısır’da kedi tanrıçası Bast’ın bir tapınağı bulunurdu.”  (s. 271) Kedi öldürmenin cezası da idamdır. Amaç kedilerin korunmasıdır.

Buna karşılık ortaçağda kediler şeytan kabul edilip öldürülmüşlerdir. Büyük veba salgınında (1347-1351) insanları veba salgınına yol açan farelerden kurtaran yine kediler olmuştur. (s. 272)

Evcilleştirilerek aslında hayvanların doğal yapıların da bozmuş olduk. Kitapta özellikle bu yüzden iki konuya vurgu yapıyor:

“Sokak hayvanı” yerine “Sokağımızın hayvanı”, “Sokak hayvanı sorunu” yerine “Sokak hayvanlarının sorunu” ve “Hayvan barınağı” yerine “Bakımevi” ya da “Rehabilitasyon merkezi ve bakımevi ” ifadelerinin kullanılması...

“Sahipsiz hayvanlarla yaşamayı öğrenmemiz gerektiği gerçeğini kabul etmeliyiz. Çünkü bu canlılar sokak hayvanı değil, sokağımızın hayvanlarıdırlar.“ (s.54)

Hayvan sahiplenmek bir hayvanı koruma altına almamız anlamına geliyor. (s. 55)

“5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasamızda hayvanlara karşı yapılan insafsızca hareketler maalesef suç olarak belirlendiği için cezalandırılamaz.” (s. 59)

Kısa kısa kitaptan notlar…

Bunun için hayvanlara karşı şiddet kabahat (idari suç) kapsamından çıkarılıp suç kapsamın alınmalı yargılanmalıdır. Gelişmiş ülkelerde de böyledir, hapis cezasına çarptırılmaktadır.

Bakımevini klinik fonksiyonlara sahip şekilde açması gereken kurumlar en başta uzman personel ve finansmana sahip belediyelerdir. Devletin görevi hayvanların korunması, kontrol altında tutulması, rehabilite edilmesidir.

“Köpekler bölgesel hayvanlardır. Yani insandan uzak bölgelerde tek başına yaşayamazlar.” diyen Şenpolat, ağırlıklı olarak soğuk iklimin sürdüğü gelişmiş ülkelerin koşulları örnek gösterilerek sokağımızın hayvanlarının ortadan kaldırılmak istenmesi konusunda da dikkat çekiyor...

Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6'ncı maddesi hayvan haklarının kırmızı çizgisi. Çünkü bu madde hayvanların rehabilitasyonundan sonra alındıkları (alıştıkları) bölgeye salıverilmesini içeriyor. Doğal hayatımızın bir parçası hayvanların özgürlük hakkını da kapsayan yasanın 6. maddesinin tartışılması abesle iştigal değil mi?