Küllerinden doğan bir şehrin, yeşil sahada yazdığı destan

Hacı Ali GÜNEÇIKAN

[email protected]

Kimi başarılar vardır; sadece skor tabelasına yazılmaz. Kimi zaferler, bir şehrin yıkılmış duvarlarına, buruk gülüşlerine, sessiz direnişlerine kazınır.

Kahramanmaraş İstiklalspor’un TFF 2. Lig’e yükselişi işte tam da böyle bir zafer.
Bu yalnızca bir şampiyonluk değildir, bu şehrin küllerinden yeniden doğma iradesidir.

Tribün değil, yürek doldu bu kez. Milli İrade Meydanı’nda binlerce insan toplanmıştı ama orada bir stadyum yoktu.
Yine de herkes ayağa kalkmıştı.
Çünkü o meydanda, yıkılmış binaların yerine dikilen bir umut yükseliyordu.
Ellerde meşale vardı ama asıl yanan, birlik ateşiydi.

Çünkü o gece, bir futbol kulübü değil; bir şehir yürüdü caddelerden.
Turgut Özal’da tezahürat edenle, Tekerek’te konvoyda ağlayan aynı hikâyeye inandı.
İstiklalspor kupayı kaldırdı ama aslında Kahramanmaraş kendini kaldırdı.

Bu şehir sadece topa vurmadı, acıya da direndi. Başkan Fırat Görgel’in dediği gibi bu başarı, bir spor müsabakasından öte, birlik zaferidir.
Vali Mükerrem Ünlüer’in, iş insanlarının, yöneticilerin ve taraftarın el ele vererek ördüğü bu tablo, bize şunu hatırlattı:
Bir şehir yıkılabilir, ama ayağa kalkacaksa yine kendi evlatları kaldırır.

Kulüp Başkanı Ahmet Gaffar Akarca’nın söylediği gibi, bu başarı sadece bir lig atlamak değil;
6 Şubat sonrası enkaz altındaki ruhun yeniden nefes almasıdır.
Spor, bu şehre bir moral değil; adeta can suyu oldu. Her şeyinden başta ailesi, işi aklınıza ne geliyorsa ödün veren Gaffar başkan alkışlanmaz mı?

Birde bu şenrin Aslan gibi abileri var. Bazen bir fotoğraf her şeyi anlatır.
Kimin elini taşın altına koyduğunu, kimin sadece seyirci kaldığını görmek için o şampiyonluk manşet haberinin fotoğrafına bakmak yeterli.
O karedeki isimler, sadece takımı değil, şehri de omuzladı.

Evet, Bu şehrin abileri varmış ve
Belli ki bazıları koltukta değil ama kalpte oturuyormuş.

Şampiyonluk Kupa değil, karakter meselesi olmalı. Bir şampiyonluk kupası kaldırıldı belki… Ama aslında umutsuzluk kaldırıldı.
Bu zafer, şehrin sesi kısıldığında, bir tribün korosu gibi birlik ve beraberlik içinde ayağa kalktı.
Bu başarı, sadece futbolcuların değil; esnafın, işçinin, depremzedenin, öğrencinin alnına yazıldı.

Çünkü bu şehir sadece maç kazanmadı, kendini yeniden kazandı.

“Bir şehir yıkıldığında ayağa kalkmak için toprağı değil, yüreğini kazmalıdır. İşte biz onu yaptık.”

Teşekkürler Maraş’ın aslanlarına..