<p class="MsoNoSpacing">29. Onlardan her kim: "Tanrı O değil, benim!" derse, biz onu cehennemle cezalandırırız. İşte biz, zalimlere böyle ceza veririz!</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">30. İnkâr edenler, göklerle yer bitişik bir halde iken bizim, onları birbirinden kopardığımızı ve her canlı şeyi sudan yarattığımızı görüp düşünmediler mi? Yine de inanmazlar mı?</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">31. Onları sarsmasın diye yeryüzünde bir takım dağlar diktik. Orada geniş geniş yollar açtık; ta ki maksatlarına ulaşsınlar.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">32. Biz, gökyüzünü korunmuş bir tavan gibi yaptık. Onlar ise, gökyüzünün âyetlerinden yüz çevirirler.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">33. O, geceyi, gündüzü, güneşi, ayı... yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">34. Biz, senden önce de hiçbir beşere ebedîlik vermedik. Şimdi sen ölürsen, sanki onlar ebedî mi kalacaklar?</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">35. Her canlı, ölümü tadar. Bir deneme olarak sizi hayırla da, şerle de imtihan ederiz. Ve siz, ancak bize döndürüleceksiniz.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">36. (Resûlüm!) Kâfirler seni gördükleri zaman: "Sizin ilâhlarınızı diline dolayan bu mu?" diyerek seni hep alaya alırlar. Halbuki onlar, çok esirgeyici Allah'ın Kitabını inkâr edenlerin ta kendileridir.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">37. İnsan, aceleci (bir tabiatta) yaratılmıştır. Size âyetlerimi göstereceğim; benden acele istemeyin.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">38. "Eğer, diyorlar, doğru iseniz, ne zaman (gerçekleşecek) bu tehdit?"</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">39. İnkâr edenler, yüzlerinden ve sırtlarından (saran) ateşi savamayacakları, kendilerine yardım dahi edilmeyeceği zamanı bir bilselerdi!</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">40. Bilâkis kendilerine o (kıyamet) öyle âni gelir ki, onları şaşırtır. Artık, ne reddedebilirler onu, ne de kendilerine mühlet verilir.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">41. Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi; ama onları alaya alanları, o alay konusu ettikleri şey kuşatıverdi.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">42. De ki: Allah'a karşı sizi gece gündüz kim koruyacak? Buna rağmen onlar Rablerini anmaktan yüz çevirirler.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">43. Yoksa kendilerini bize karşı savunacak birtakım ilâhları mı var? (O ilâh dedikleri şeyler) kendilerine bile yardım edecek güçte değildirler. Onlar bizden de alâka ve destek görmezler.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">44. Evet, onları da, atalarını da barındırdık. Nihayet ömür kendilerine (hiç bitmeyecek gibi) uzun geldi. Oysa onlar, bizim gelip (kâfirlere ait) araziyi çevresinden eksilteceğimizi görmezler mi? Şu halde, üstün gelen onlar mı?</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">45. De ki: Ben, sadece, vahiy ile sizi ikaz ediyorum. Fakat, sağır olanlar, ikaz edildikleri zaman bu çağrıyı duymazlar.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">46. Andolsun, onlara Rabbinin azabından ufak bir esinti dokunsa, hiç şüphesiz, "Vah bize! Hakikaten biz zalim kimselermişiz!" derler.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">47. Biz, kıyamet günü için adalet terazileri kurarız. Artık kimseye, hiçbir şekilde haksızlık edilmez. (Yapılan iş,) bir hardal tanesi kadar dahi olsa, onu (adalet terazisine) getiririz. Hesap gören olarak biz (herkese) yeteriz.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">48. Andolsun biz, Musa ve Harun'a, takvâ sahipleri için bir ışık, bir öğüt ve Furkan'ı verdik.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">49. (O takvâ sahipleri ki) onlar, görmedikleri halde Rablerine candan saygı gösterirler. Yine onlar, kıyametten korkan kimselerdir.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">50. İşte bu (Kur'an) da, bizim indirdiğimiz hayırlı ve faydalı bir öğüttür. Şimdi onu inkâr mı ediyorsunuz?</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">51. Andolsun biz İbrahim'e daha önce rüşdünü vermiştik. Biz onu iyi tanırdık.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">52. O, babasına ve kavmine: Şu karşısına geçip tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor? demişti.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">53. Dediler ki: Biz, babalarımızı bunlara tapar kimseler bulduk.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">54. Doğrusu, siz de, babalarınız da açık bir sapıklık içindesiniz, dedi.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">55. Dediler ki: Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen oyunbazlardan biri misin?</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">56. Hayır, dedi, sizin Rabbiniz, yarattığı göklerin ve yerin de Rabbidir ve ben buna şahitlik edenlerdenim.</p>