İsrail 1948 yılından bu yana kutsal topraklarda Filistinlileri öldürmeye başlamıştır. Dile kolay 77 yıl Filistinli Müslümanlar mütemadiyen İsrail ordusu tarafından kıyıma uğramıştır.

TAMER ÜSTÜNER (*)

İsrail 1948 yılından bu yana kutsal topraklarda Filistinlileri öldürmeye başlamıştır. Dile kolay 77 yıl Filistinli Müslümanlar mütemadiyen İsrail ordusu tarafından kıyıma uğramıştır. İsrail kurulduğu günden beri masum kadın, çocuk, yaşlı ve bebekleri ayırt etmeksizin sürekli sivili insanları dünyanın gözü önünde hunharca katletmiştir. Hele son yıllarda Gazze’de masum insanları katlederken İsrail ordusu adeta kuduz köpek gibi sınır komşu ülkelere de saldırmaktan geri kalmamıştır, Ürdün, Mısır, Libya, Suriye, Irak, Yemen, Sudan sınır komşusu olmayan İran’ı bile hedef almış bir terörist devletten bahsediyoruz. Bu eli kanlı Siyonistler insan siluetinden uzak neidüğü belirsiz yaratıklarson katliamlarını 7 Ekim 2023’ten beri Filistin topraklarında başlattığı şimdiye kadar yaptığı katliamların en zalimi, en acımasızı ve insanlık dışı olup 100 binlerce masum insanları öldürmüştür.

Bu zalimce katliamın sonlandırılması için Türkiye Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan Trump’ı ikna etmede en büyük rolü üstlenmiştir. ABD başkanı Trump’ı ikna etmede Katar, Mısır’ın da gayretlerini takdir etmek gerekir. Trump seçildiğinden beri sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan övgülerini, takdirlerini, adaletini, güvenir bir lider olduğunu dünya basını önünde zikretmeside burada kilit rolün sayın Erdoğan olduğunun açık göstergesidir. Trump bu ateşkesinde sayın Erdoğan sayesinde olduğunu ve Hamas liderlerin Erdoğan tarafından ikna edildiğini de beyan etmiştir.Son ateşkes 12 Ekim 2025’te yürürlüğe giren 4 lider arasında imzalanan Niyet Belgesi’nin ABD Başkanı Trump’ın Gazze’de ateşkesin ikinci aşamasına bir geçiş niteliği taşıdığı belirtilirken, bağlayıcı özelliği bulunmadığı değerlendiriliyor. Asıl anlaşma 9 Ekim’de Mısır’da İsrail ve Hamas arasında gerçekleştirilen dolaylı müzakereler sonucunda iki taraf arasında imzalanmıştı. Bunlar demek değil ki İsrail artık saldırmaz…

Şu senaryoyu yıllarca izledik,İsrail kötü polis ABD iyi polis rolünde ama bazı hallerde ikisi de kötü polis olabiliyordu.Trump Mısır öncesi İsrail meclisinde yaptığı konuşmasında İsrail hangi silahı istediyse verdik, Ortadoğuya karşı hep İsrailin yanında olduk demeside bu yorumlarımızı doğrulamaktadır.

Bu umarım son ateşkes olur, 12 Ekim 2025’de yürürlüğe giren ateşkese göre kısmı çekilmeler İsrail tarafından başlandı, ancak İsrail’e güvenmemek lazım geçmişte ihlal ettiği ateşkesleri unutmayalım, geçmişte bazı devletlerinde aralarında olduğu antlaşmaları nasıl çöpe attığını gördük…Hani cümlemizin başında da belirttim İsrail terör devleti hukuk tanımaz, insan haklarına hiç saygı duymazbu nedenlerle Ortadoğu ve Müslüman ülkeler sürekli teyakkuzda olmalıdır.Evet bu ateşkes için Trump faktörü de ikna olmuşken İsrail-Filistin sınırları boyunca içinde Türk ordusununda bulunduğu Birleşmiş Milletler gücü zaman kaybetmeden yerleşmelidir. Burada Müslümanların kalbini ferahlatan BM gücünün Filistin sınırına yerleşmesi değil bu güçler arasında Türk ordusunun olmasıdır.Çünkü geçmişte BM gücü Balkanlarda Srebrenitsa'yı güvenli bölge ilan etmiş olmasına karşın 400 silahlı Hollanda barış gücü askerinin varlığı Bosnada Sırp katliamını önleyememiştir.

NetanyahuTrump’ın sözünden çıkmayacağı varsayılarak Ankara diğer müttefik ülkeleri de (Özellikle Mısır, Katar, BAE) koordine ederek Trump’ın içinde olacağı şekilde Filistin’in yeniden imar edilmesi tabiki bu yıkımın tek müssebbibi İsrail dolayısıyla İsaril’e bunu yaptırmaları ve yazılı antlaşmalar ile garanti altına alınmalıdır.Acil eylem planlarıda ilgili devletler tarafından İsrail’e imzalattırılmalı ve ikna etmelidir. Birçok işler (Sınır güvenliği, insani yardımlar, Yıkımın kaldırılması, Konteyner kentlervb.) ivedilikle yapılmak zorundadır.Eğer bu işler zamana yayılırsa yani zaman ilerlerse Tel Aviv heran çark edebilir. Tel Avive güven duymak, Siyonistlerin sözüne inanmak saflık olur…Acilen yıkılan şehirlerin moloz yığınları kaldırılarak uygun yerlere Konteyner kentler ilk etapta kurulmalıdır. Tabi ki bu kentlerin kurulmasında dünyada en tecrübeli Türkler (6 Şubat 2023 Maraş depremini yaşadık) dolayısıyla bu işlere Türkiye rehberlik etmelidir. Sonra İsrail’e yıktığı binaların molozlarını taşıtmalı insanlığa yakışır şekilde kalıcı şehirler inşa ettirilmeli tabiki burada gönüllü yardımsever ülkelerinde desteğini Türkiye koordine etmelidir. Tüm bu acil eylem planları gerçekleştirildikten sonra Türkiye Filistin ordusunun kurulmasında da öncü olmak durumunda yoksa Filistin İsrail saldırılarına hep maruz kalacaktır.

Bunların yapılması için Ankara-Washington-Tel Aviv hattı çok aktif tutulmalıdır, burada diğer Ortadoğu ülkelerin ve AB ülkelerinde katkısı alınmalıdır.Eğer bu hat Siyonistler ve yandaşlarınca akamete uğratılırsa yine kaybeden Filistin halkı ve İnsanlık olacaktır.

Eğer bu süreç çok uzatılırsa ABD’de Trump döneminden sonra gelecek lider bu bölgeye ve Türkiye’ye vede meseleye bu şekilde bakmayacağı muhakkaktır. Umarım Filistin halkı devletiyle ebediyen müreffeh yaşar…

(* PROF. DR. TAMER ÜSTÜNER, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesidir)